Hatay Otobüs Bileti

Türkiye’nin en güneyine yola çıkmak için Hatay otobüs bileti alınabilir. Türkiye’nin en kalabalık on üçüncü şehri olan Hatay, birlikteliğin şehri olarak bilinir. UNESCO tarafından barış kenti seçilmiştir. İnsanlık tarihine bakıldığı zaman ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu için Hatay’da farklı birçok kültür ve inanç bir aradadır. Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda MÖ 100 bin ile 40 bin yılları arasından kalma bulgular bulunmuştur. 

Tunç Çağı’nda Akat Beyliği hüküm sürerken, MÖ 17. yüzyıldan sonra Hititler hakim olmuştur. Urartu, Asur ve Persler’den sonra Kral İskender tarafından ele geçirilen Anadolu ile beraber Makedonya hakimiyetine geçmiştir. Birinci Selevkos Asya İmparatorluğu’nu kurmaya çalışırken oğlu Hatay yakınlarında Antakya’yı kurmuş, 26 yıl boyunca Roma ve İskenderun şehirlerinden sonra en büyük şehir Antakya olmuştur. İlerleyen süre zarfında Roma İmparatorluğu’na geçen şehir, imparatorluğun ikiye bölünmesi ile Bizanslılara geçmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi

Anadolu’da yer alan birçok şehre gidildiği zaman arkeoloji müzeleri ilk gidilmesi gereken yerlerden biri olur, ancak Hatay için durum biraz daha farklıdır. Yıllar boyunca birçok medeniyete gerçek anlamda ev sahipliği yapması nedeni ile müze içinde dünya tarihi için oldukça önemli eserler bulunur. Dünya genelinde bulunan en büyük ikinci mozaik koleksiyonu bu müzede yer alır. Geneli Antakya bölgesinde bulunan eserler; Narlıca, Samandağ ve Güzelburç bölgelerinde yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. 

Hatay’da gezilecek yerler listesinde kesinlikle ilk sırada yer alan müze, ziyaretçilere açıktır. Hatay Arkeoloji Müzesi içinde yer alan sikke koleksiyonu, dünyanın en büyük üçüncü sergisi olarak bilinir. Hitit, Roma, Helenistik ve Bizans dönemlerinden kalan eserlerin toplam sayısı 35 bindir. Müzenin bahçesi dahil olmak üzere ayrıca 8 ayrı odada eserler sergilenir. 1948 yılında ziyaretçilere açılan müze, sahip olduğu eserler bakımından oldukça zengindir. Hatay ziyareti sırasında dünya tarihine karşı ilgisi olan kişilerin özellikle uğraması gereken yerlerden biridir. 

Aziz Simeon Manastırı

Bir tepe üzerinde inşa ediliş olan Aziz Simeon Manastırı, bir bütün olarak korunamamış olsa da kalıntıları da oldukça değerlidir. Çevresinde rüzgar gülleri bulunan manastır, sahip olduğu manzara ile de ön plana çıkar. Söylentilere göre; Stilit Tarikatı kurucusu olan Saint Simeon birçok manastırda eğitim almıştır. Eğitimlerden sonra dünyada bulunan nimetlerden ve imkanlardan arınmak için bu manastırda inzivaya çekilmiştir. Tanrıya daha yakın olmak için uzun süre burada yaşamını sürdürmüştür. Manastırda yer alan sütunların uzunluğu yaklaşık 20 metredir. Uzun sütunu orada görmek mümkündür. Aziz Simeon öldükten sonra müritleri buraya manastırı yapmıştır, 1500 yıllık bir tarihe sahip olan yapının kalıntıları günümüzde görülür. Tarihi miraslardan biri olsa da yeterince iyi korunma söz konusu olmamıştır.

St. Pierre Kilisesi

Hatay’da tarih boyunca farklı medeniyetlerin yaşamış olması farklı dinlerin de şehrin topraklarında yaşamasına sebep olmuştur. Tarihi yapılar arasında yer alan St. Pierre Kilisesi, Asi Nehri’nin batısında bulunna Hac Dağı’nın eteğinde bulunur. Hac Dağı’na oyularak yapılmış olan kilise, Hristiyanlık dininde önemli bir yere sahiptir. Hz. İsa’nın 12 havarasinden birisi olan Aziz Petrus, Hristiyanlık dini ile ilgili ilk cemaat toplantısını burada yapmıştır. Kilise içinde toplanan cemaat ilk defa Hristiyan adıyla anılmıştır. Aziz Perus, bu kilise içinde papa olarak kabul edilmiştir, Katolik inancın dünyaya yayılmasında merkez olan konumdur. Dinler tarihinde önemli bir yere sahiptir. Hatay Otogarı üzerinden ulaşım sağlayarak dünyanın ilk Katolik kilisesi ziyaret edilebilir.

Habib-i Neccar Camii

İslam dini için öneli olan yapılardan biridir, Anadolu’da yapılmış ilk cami olarak bilinir. Hatay’da görülmesi gereken önemli yapılardan biridir. Sadece Müslümanlar tarafından değil Hristiyanlar tarafından da büyük bir öneme sahiptir. Bizanslar bölgeyi ele geçirdikleri zaman camiyi, kilise olarak kullanmıştır. Baybars, 13. yüzyılda bölgeye tekrar hükmettiği zaman kilise yeniden camiye dönüştürülmüştür. Habib-i Neccar Camii’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmez. 

Cami içinde Hz. İsa tarafından gönderildiği düşünülen, resulleri korumak için görevlendirilen Habib-i Neccar’ın türbesi yer alır. MS 40’lı yıllarda Habib-i Neccar, Antakya’da yaşar. Hz. İsa’nın gönderdiği elçilere inanmış olan ve bu insanları korumaya çalışan ilk insandır. Ölümü ilgili birçok söylenti bulunsa da Müslüman ve Hristiyanlar tarafından huzur ve hoşgörü simgesi olarak bilinen bir camidir. Hatay bölgesinde hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun şekilde ilgisini gören yerlerden biridir. Hatayotobüs bileti aldıktan sonra liste hazırlanırken mutlaka bu camiye de yer verilmelidir.

Titus Tüneli

Roma İmparatoru Vespasian’ın emri ile yapılmış olan Titus Tüneli, sel ve taşkın gibi olumsuzluklara karşı alınmış bir önlemdir. MS 69 yılında inşası başlamış, MS 81 yılında Vespasain’ın oğlu Titus tarafından tamamlanmıştır. Dağ içine oyularak yapılan tünel, yapıldığı döneme ait kalıntıları yapısında barındırır. Roma Dönemi, su mühendisliği konusunda kendini kanıtlamıştır. Tünelin denize doğru bakan kısımlarında kaya mezarları da yer alır. Tünelin yüksekliği 1380 metre ve genişliği 6 metredir. Tarihi olarak önemli olan yapılardan biri olduğu için ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Titus Tüneli yakınlarında Seleukeia adında antik kent bulunur. İki ayrı ziyareti aynı anda gerçekleştirmek mümkündür.

Payas Kalesi

Payas ilçesinde bulunan kale, konumu bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Payas bölgesinde Bizanslar dahil olmak üzere birçok uygarlık hüküm sürmüştür. Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi’ne çıktığı zaman Payas Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Hac yolu üzerinde bulunması, kalenin ve ilçenin önemini artırır. Haçlılar tarafından inşa edilmiş olan kale, Osmanlılar tarafından yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. Kale 4 köşe ve 8 kuleye sahiptir, mimari incelendiği zaman Osmanlı çizgileri net şekilde görülür. Osmanlı Devleti, kalenin konumundan dolayı lojistik ve tersane merkezi olarak kullanmaya başlamıştır. Osmanlı döneminde önemli olan Payas, kale değil aynı zamanda kervansaray ve limana sahip olması ile öne çıkmıştır. Hatay’da gezilecek yerler arasında önemli tarihi yapılardan biridir. 

Reyhanlı Hamamat Kaplıcaları

Tarihi ile adından söz ettiren Hatay, aynı zamanda kaplıcaları ile de oldukça popülerdir. Reyhanlı Hamamat Kaplıcaları, klorlu sular ile şifa kaynağıdır. Suyu içinde bulunan minerallerin zenginliği, şifalı bir su olma özelliği kazandırır. Türk kültüründe önemli yere sahip olan kaplıcalar, Hatay’da da görülür. Reyahanlı Hamamat Kaplıcaları su özellikleri bakımından Hindistan’da bulunan kaplıca ile benzerlik gösterir. Kemik ve kas rahatsızlıkları, böbrek taşı ve cilt sorunları gibi farklı konularda iyileştirici etkileri olduğu düşünülür. Kaplıca sularının bulunduğu bölgelerde konaklama için farklı seçenekler bulunur. Huzurlu ve keyifli bir tatil için alternatif oluşturur.

Kapılı Değirmenli Şelale

Şehir merkezine biraz uzakta bulunan konumlardan biridir. Amanos Dağları’nın eteğinde yer alan doğal oluşumlardan biridir. Uzun yıllar boyunca fark edilmeyen şelale, Amanoslar Çevre Derneği üyeleri tarafından keşfedilmiştir. Bölgede birçok şelale bulunur, ancak Kapılı Değirmenli Şelale oldukça önemlidir. Yaklaşık 15 ile 20 metre yükseklikten dökülen sular, oldukça etkileyici bir manzara sunar. Şelalenin döküldüğü kısımda bulunan değirmenlerde tahıl öğütülür. Hatay Otogarı üzerinden Dörtyol ilçesine geçiş yapılabilir. Amanosların etkileyici güzelliği arasında yer alan şelale, doğa ile iç içe vakit geçirmek için ideal olan konumlardan biridir.